Evet çocukluğumuzdan bu yana nasıl şartlandığımız, toplumun bu konulara nasıl yaklaştığı çok etkili. Sağlığın kaynağının daha çok yemekten geldiğinin düşünüldüğü (Can boğazdan gelir, yemeden olur mu hiç), misafire zorla yemek yedirildiği bir kültürden geliyoruz. Ben anneme birkaç hafta sadece su içeceğimi söylediğimde kadın "delirdin mi kendini öldürmeye mi çalışıyorsun demişti". Misafirliğe gittiğimde bir kova üzüm toplayıp ikram ettiler, üzüm bu üzümden bişey olmaz ki. Ya da melemen yemek sayılmaz ki gibi tepkiler :)
Bu konuda elle tutulur, sınanmış bilimsel çalışmalar yapılıp, insanlar tarafından keşfedildikçe, bizim gibi ufak ufak kutunun dışına çıkmayı başaranlar toplumdaki dayanaksız kanılar da zamanla değişerek daha gerçekçi bir eksene kayar.
Sağlıklı yaşamanın bir parçası olarak, sağlıklı yeme ve içmeyi, kalıcı bir yaşam biçimi değişimi yaklaşımı bence de daha uygun bir yaklaşım.